FLOW basit çevirisiyle akmak, akıcı olmak demek. Bununla cümle içinde anlatılmak istenen ise sayfalara sığmaz. Biz yine de dilimiz döndüğünce çabalayalım.

Savaş sanatlarının kaidesi kabul edilen karşıdakinin gücüyle uyumlu olma, ona direnmeme ve o enerjinin akışını kullanma, ona yön verme felsefesi “FLOW “olarak özetlenebilir aslında.

“KARŞINIZDAKİNİN ZAYIFLIĞI GÜCÜNDE SAKLI”

Her gücün bir karşıt gücü, bir eşi vardır. Karşılaştığın her direncin bir parçası da sensin. Karşı koymaya çalıştıkça direnç artacaktır oysa hasmımızın hamlesini, onun enerjisini kullanarak ve yönlendirerek boşa çıkarıp kontrol altına alabiliriz. Özünde FLOW “rakibinizin gücünü ya da momentumunu kendi avantajına kullanmak” tır. İnce zekâ ve pratik yaklaşımlardan oluşan bir yaşam felsefesi olarak da düşünebilirsiniz bunu. Zaten kulağa da oldukça hoş geliyor, öyle değil mi?

Bu strateji, büyüklük veya güçten çok beceriye dayalı bir rekabet yaklaşımıdır.

FLOW, su gibi olabilmektir aynı zamanda. Su direnmez, akacak bir yer bulur, şekilsizdir, tek bir biçimde olmak zorunda değildir, kabı doldurur, kabın kendisi olur, darbeyi yutar, öfkeyle saldıran ateşi yutar ve söndürür. Savaş sanatlarında “su gibi olabilmek” ulaşılacak nihai noktadır.